Bankasürans Kapsamlı Giriş
Sigorta ve reasürans sektörleri, 2012 yılından itibaren önemli bir değişim sürecine girmiştir. Bu dönüşüm, 2008 yılına damgasını vuran küresel finansal krizin sonuçlarıyla başlamış ve sektördeki ciddi sermaye yeterliliği problemlerinin aşılmasına yönelik adımlar atılmıştır. Dijitalleşme, bu süreçte önemli bir rol oynamış ve alanın geleceği için yeni bir yön belirlemiştir.
- “Çıkış noktası operasyonel karlılığın arttırılması olmakla birlikte, yüzyıllardır köklü bir yapıda varlığını sürdüren sektör, dışsal değişikliklere karşı kendini koruma konusunda ilk kıpırdanışlarını sergilemiştir.”
Bu dönüşüm, sigortacılık değer zincirinde pek çok alanı etkileyerek süreçleri köklü bir şekilde değiştirmiştir. Sonuç olarak;
- Yeni bir risk algısı oluşmuş,
- Satış süreçleri yeniden yapılandırılmış,
- Hasar yönetimi sistemleri gözden geçirilmiştir.
Bu koşullar altında benim açımdan en dikkat çekici olan ise bankasüranstır.
Bankasürans ve Risk Analizi
Bankasürans, finansal sistemin iki temel oyuncusu olan bankalar ve sigorta şirketleri arasında mükemmel bir işbirliği olarak ortaya çıktı. Bankalar, sigorta firmalarının sağlayacağı çeşitli teminatlara yönelik risk yönetimi ihtiyaçlarını gündeme getirirken; sigorta şirketleri ise bu talepleri karşılayacak nitelikteki UW (Underwriting) çözümleri, riskleri kapsamlı bir şekilde analiz edecek bakış açısı ve yeterli sermaye ile hazır bulunmaktadır.
Bu iş birlikleri, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda ve teknolojik yeniliklere açık olan bölgelerde hızla karşılık buldu ve etkisini günümüzde de artırmaya devam ediyor.
Bankasürans Sürecinin Temel Unsurları | Açıklama |
---|---|
Bankalar | Risk yönetim taleplerini ortaya çıkaran kuruluşlardır. |
Sigorta Şirketleri | Bu talepleri karşılayacak çözümler sunar. |
UW Çözümleri | Riskleri değerlendirmek için gerekli olan profesyonel hizmetlerdir. |
Sermaye | Sigorta şirketlerinin işleyişini sürdürebilmesi için gereklidir. |
Bu dinamik yapılar sayesinde bankasürans, hem banka hem de sigorta şirketleri için kazançlı bir alan oluşturmakta ve böylece sektördeki genel verimlilik artışı sağlanmaktadır.
Türk Sigorta Pazarında Bankasürans Dinamikleri
Türk sigorta ve reasürans sektörü, birçok açıdan ilginç bir pazar yapısına sahiptir. Bir yandan, finansal piyasalardaki yeniliklere, yeni ürünlerin kullanımına ve teknolojik ilerlemelere oldukça açık bir tutum sergilemekteyiz. Ancak diğer bir yandan, risk algımızı yönetirken güvence ve teminat taleplerine biraz mesafeli durabiliyoruz; çoğu kez yalnızca aldığımız risklerin çok küçük bir kısmıyla ilgili çözümler talep ediyoruz.
Son on yılda, gayri safi milli hasılamızın çok üzerinde büyüme kaydeden sigorta ve reasürans sektörleri, teknolojinin derinlemesine etkisi sayesinde çeşitli dağıtım kanallarına ulaşmayı sağladı; fakat bu kanallar arasından bankasürans, sigortalanma sürecimize kesinkes entegre olmayan tek alan olmayı sürdürmektedir.
2020 yılına gelindiğinde, brüt prim üretimi %19,2 artışla 82,5 milyar TL’ye yükseldi, bu da pandeminin hızlandırdığı dijitalleşmeyle bankasürans faaliyetlerinin de ivme kazandığını gösteriyor.
Daha derinlemesine baktığımızda, dünya genelindeki örneklerle paralellikler gözlemlemekteyiz. OECD ve Dünya Bankası’nın sigorta ve reasürans verileri incelendiğinde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında benzer prim dağılımlarının öne çıktığı görülmektedir. Özellikle, 2020 yılında Türk sigorta ve reasürans sektörleri toplamda 22,1 milyar TL’lik bankasürans üretimi gerçekleştirmiştir. Bu tutarın:
- Elementer branştan: 10 milyar TL
- Hayat branşından: 12,1 milyar TL
2019 yılı ile karşılaştırıldığında ise, o yılki tutarlar sırasıyla 18,2 milyar TL (toplam bankasürans üretimi), 8,7 milyar TL (elementer branş üretimi) ve 9,4 milyar TL (hayat branşı üretimi) olarak kaydedilmiştir.
Bu veriler, Türk sigorta pazarının bankasürans dinamiklerini anlamak adına oldukça önemli bir gösterge sunmaktadır.
Küresel Görünüm ve Bankasürans Verimliliği
Uluslararası arenada bankasürans verimliliğini değerlendirirken, 2020 yılı verileri dikkat çekici sonuçlar sunmaktadır. En yüksek bankasürans üretim değerlerinin, brüt prim üretimine oranla yine hayat sigortası branşında yoğunlaştığı görülmektedir. OECD ülkeleri arasında en büyük bankasürans payı, Portekiz’de bulunmaktadır.
Portekiz’deki sigorta şirketleri, hayat branşındaki toplam prim üretiminin %88’ini bankasürans kanalıyla elde etmekte ve bu rakam 5,7 milyar Dolar olarak kaydedilmektedir. Elementer branşta ise, toplam primin %10’u bankasürans yolu ile sağlanmaktadır. Portekiz’i, hayat branşında %72 ve elementer branşta %7 ile İspanya takip etmektedir; İspanya’nın toplam prim üretimi ise 12,3 milyar Dolardır.
Fransa ise, hayat branşı için %64 ve elementer branş için %9 ile sıralamada yer almakta, ülkenin toplam prim üretimi 25,1 milyar Dolar civarındadır. Bu veriler, bankasüransın farklı ülkelerdeki performansını ve önemini net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Küresel Örnekler ve Bankasürans Gelişimi
Dünya genelinde bankasürans uygulamalarında, hayat branşı ürün üretiminin birçok ülkede elementer branşı geride bıraktığı gözlemlenmektedir. Ancak, birkaç nadir örnek tersi bir gelişim göstermektedir. Örneğin, halihazırda gelişmekte olan bir bankasürans yapısına sahip Şili, büyük ölçüde geleneksel kanallar aracılığıyla faaliyet göstermektedir. Bu ülkede, toplam brüt prim üretimi 4,2 milyar TL seviyesindedir ve elementer branşta bankasürans kaynaklı prim üretimi %19, hayat branşında ise %13 olarak kaydedilmiştir.
Dijitalleşme ve pazar penetrasyonu açısından OECD ülkeleri arasında ön plana çıkan Kanada, A.B.D. ve Japonya, bu alanlarda kayda değer ilerlemeler yaşasalar da, her iki bransta da bankasürans üretim oranları oldukça düşük kalmaktadır. Özetlemek gerekirse:
Ülke | Toplam Brüt Prim Üretimi | Elementer Bankasürans Üretim Oranı | Hayat Bankasürans Üretim Oranı |
---|---|---|---|
Kanada | 71 milyar Dolar | %1 | — |
A.B.D. | 1,5 trilyon Dolar | %2 | — |
Japonya | 106,8 milyar Dolar | %1 | — |
Bu farklılıkların nedenlerini araştırdığımızda, düzenleyici otoritelerin pazarın gelişim dinamiklerine olan etkileriyle birlikte, 1933 yılında kabul edilen Glass-Steagall Yasası ve 1999 yılına ait Gramm-Leach-Bliley Yasası gibi önemli düzenlemeler ortaya çıkmaktadır. Bu yasaların sigorta ve reasürans piyasaları üzerindeki etkileri, merak edilen sorular arasında yer almakta ve detaylı bir inceleme gerektirmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Bankasürans nedir?
Bankasürans, bankalar ile sigorta şirketleri arasında kurulan işbirliği ile oluşturulan bir risk yönetimi yapısıdır. Bankalar, sigorta şirketlerinden teminat alarak müşterilerine sigorta hizmetleri sunarlar.
Türk sigorta ve reasürans sektörü son yıllarda nasıl bir değişim yaşadı?
Son 10 yılda Türk sigorta ve reasürans sektörü, dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler sayesinde birçok yeni dağıtım kanalı ile genişledi. Ayrıca, 2020 yılında brüt prim üretimi %19,2 artışla 82,5 milyar TL’ye ulaştı.
Bankasürans faaliyetlerinin Türkiye’deki etkisi nedir?
Bankasürans faaliyetleri, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda hızla büyüyerek etkisini artırmakta. Çünkü bankalar, müşterilerine sunmuş oldukları teminatlarla sigorta sektörüne önemli bir katkı sağlamaktadır.
Dünya genelinde bankasürans üretimi nasıl bir dağılım gösteriyor?
Dünya genelinde bankasürans üretimi, genellikle hayat branşında yoğunlaşmış durumda. OECD ülkeleri arasında en yüksek bankasürans üretimi, Portekiz’de hayat branşında gerçekleşmekte.